Uzman Blog ||

18 Nisan 2009 Cumartesi

Edirne Hakkında / Turizmi

Edirne Hakkında / Turizmi

Edirne Çardakaltı yöresinde yapılan arkeolojik kazılar bölgede ilk yerleşimin MV. 3-4 bin yıllarına kadar uzandığını gösteriyor. Roma döneminde yapılıp, Bizans döneminde onarılan sur ve Saat Kulesi’nden başka o dönemlerden kalan eser yoktur. Ancak Osmanlı döneminin çok sayıda büyük eseri Edirne’dedir.

edirne

Edirne bir dönem Osmanlı’ya başkentlik etmiş, nüfusu 350,000’e ulaşmış ve Avrupa’nın 4. büyük kenti olmuştur. Sadece camilerin sayısının sekseni bulduğunu söylemek bu konuda yeterli fikir verebilir.
Edirne giderek önemini kaybetmiş, nüfus 1915’te 135,000’e kadar düşmüş önce Rus, ardından Bulgar ve Yunan işgali altında kalmış ve nihayet işgal 1922’de sona ermiştir.

Osmanlı’nın kenti almasından sonra müslümanlığı kabul etmeyenlerin oturmayı sürdürdüğü kaleiçi eski yapılarıyla kentin tarihi çekirdeğini oluşturmaktadır.

Selimiye Camii
Kentteki en önemli tarihi eser olan Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dediği Selimiye Camisi Türkiye’nin uluslararası mimari değerlerinin başta gelenidir. 22,202 metrekarelik alana yayılan külliyenin bir bölümü Türk-İslam Eserleri (Selimiye) Müzesi olarak düzenlenmiştir. 1569-1575 Yılları arasında yapılan külliyenin 27.760 kese akçeye malolduğu bilinmektedir. Edirne’ye yaklaşırken uzaklardan görünen caminin kubbesi 31.30 metre çapında, 43.28 metre yüksekliğindedir. Minarelerinin hepsi eşit yüksekliktedir ve 70.89 metredir. Cami sadece mimarisiyle değil iç süslemeleri, çinileri ile de bir şaheserdir.
Camiye giderken içinden geçilen Sera Park’ın köşesinde Mimar Sinan’ın heykeli vardır. Her ne hikmetse Sinan’ın yüzü camiye değil de ters tarafa cevrilmiştir.

selimiye camii

Kentin Selimiye dışındaki başlıca camilerine gelince; bunların en eskisi bir Bizans kilisesi yerine kurulan Yıldırım Beyazıd Camisidir (1397). Kent merkezindeki Eski Cami (1414), Tunca ırmağının sağında Gazi Mihal (1422), Gazi Mihal Köprüsü’nden girişte Şahmelek Paşa (1429), Ayşe Kadın (1469), Sitti Sultan (1482), Kadı Bedrettin (1530), Süleyman Paşa (1548) yapılış sırasıyla diğer camilerden başlıcalarıdır. II. Beyazıd Camisi (1488) ile Cumhuriyet Alanı’ndaki Üç Şerefeli Cami (1447) Selimiye’den sonra iki büyük camidir.
Kent merkezinde bulunan tarihi çarşılardan Bedesten(1417) ve Ali Paşa Kapalı Çarşılarına(1569) da uğramalısınız. Edirne ciğercileri ile de ünlü. Belki de ciğer pişirip satan dükkanların oluşturduğu tek sokak Edirne’dedir.
Selimiye Camii’nin bünyesinde bulunan arastadan bir çeşit kuvvet macunu olan “Devr-i Misk” satın alabilirsiniz. Badem ezmesi ve peynir şekeri de arastada satılan Edirne’ye özgü şekerlemelerdir.
Sarayiçi’nin doğu yönünde Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü, Sarayiçi’ne girişi sağlayan Fatih Köprüsü, Rüstem Paşa Kervansarayı (1561’de yapılmış ve Günümüzde Kervansaray Oteli olarak kullanılmaktadır), Ahmet Paşa Kervansarayı (1609), Taşhan tarihi Edirne’den kalan başlıca eserlerdir. Başkent İstanbul’un batı ile bağlantısını sağlayan yol üzerinde bulunuşu nedeniyle kentte çok sayıda kervansaray kurulmuştu.
Kent gezisinin önemli durakları arasına Türk İslam Eserleri Müzesi, Arkeoloji ve Etnografya Müzeleri’ni de katmalısınız. Sergilenen eserlerin zenginliği dikkatinizi çekecek.

Sarayiçi
Edirne bir dönem Osmanlıların başkentiydi. Padişahların Edirne’de ikamet ettikleri dönemde yaptırılan saraylardan Edirne Saray-ı Hümayunu Osmanlı Sarayları arasında Topkapı’dan sonra en büyüğüdür. Tıpkı Topkapı gibi, her padişahın yaptığı eklemelerle büyüyen saray, bakımsızlık ve doğa lafetler nedeniyle yok olmuş, sadece Sarayiçi denilen, Tunca Nehri’nin çevirdiği alanda bir köşk ve kule günümüze ulaşabilmiştir.
Kentin doğu ucunda bulunan ve Sarayiçi denilen bu bölge, şimdilerde tarihi Kırkpınar Güreşleri’nin yapıldığı yerdir.
Her yıl haziran sonu ile Temmuz başı arasında yapılan ve üç hafta süren güreşler sırasında bir panayır yerine döner Sarayiçi.
Kırkpınar Güreşleri’nin kökeni 1354 yılına kadar gidiyor. Rumeli’de sefere çıkan ilk akıncı gruplarından birinin verdiği molada iki yiğit görüşe tutuşur. Daha önce de güreşen ama bir türlü yenişemeyen iki pehlivanı saatler sonra ayırmaya gelen arkadaşları ölmüş olduklarını görürler. İki yiğit bir sögüt ağacının dibine gömülür. Göre döndüklerinde bakarlar ki, mezarların olduğu yerden su çıkmış. ve buraya “Kırklar Pınarı” adını verirler.Bu yerin neresi olduğu konusunda bilgi yoktur elimizde.

Karaağaç
Kentin doğu ucu Kırkpınar ise batı ucu da Karaağaç’tır. Kent merkezinden 10 km uzaklıkta olan ve Osmanlı döneminde yazlık dinlenme yeri olarak kullanılan Karağaç’ın bugün bir de özelliği var. Meriç Nehri hep sınır çizgisidir de bir tek burada batısına geçme olanağı verir.
Karağaç’ta Rumeli Demiryolu’nun 1873’te açılmasının ardından yapılan görkemli Gar binası, 1971’de tren hattının yer değiştirmesiyle yalnızlığa terkedilmiştir. Raylar ve gişeler sökülmüş, bir tek o günleri simgeleyen bir kara tren lokomotifi bırakılmıştır önünde.
Gar Binası şimdi Trakya Üniversitesi tarafından kullanılıyor. Üniversite Binanın bir bölümünü Lozan Müzesi’ne dönüştürmüş. Önüne de Lozan Anıtı yapılmış. Anıt üç büyük sütunu birbirine bağlayan beton çember üzerine oturtulan kadın heykelinden oluşuyor. Sütunlardan en uzunu Anadolu’yu, ortancası Trakya’yı, kısası da Karaağaç’ı simgeliyor.
Karaağaç bir zamanlar “Doğu’nun Paris’i” diye anılırmış. Lüks otelleri, kumarhane ve birahaneleri, yazlık sinemaları ve lokantaları, bahçe içindeki evleri ile bu ünvanı hakeden bir bir görünüme sahipmiş.
Şimdi bu görkemini büyük ölçüde kaybetmiş.

NÜFUS: 40.599 (1990)

İLÇELER: Edirne (merkez), Enez, Havsa, İpsala, Keşan, Lalapaşa, Meriç, Süloğlu, Uzunköprü.

GEZİLECEK YERLER: Koru Dağı ve Söğütlük Orman İçi Dinlenme Yerleri, Sarayiçi, Erikli Plajı, Edirne ve Enez Kaleleri, Khrysopege Kilisesi, Peykler Medresesi, Saatli Medrese, Saray-ı Cedid, (Yeni Saray), II.Bayezıd ve Sokullu ya da Kasım Paşa Külliyeleri, Yıldırım Bayezıd, Eski Beylerbeyi, Gazi Mihal, Mezit Bey (Yeşilce), Muradiye, Şah Melek, Üç Şerefeli ve Selimiye Camileri, Bedesten, Ali Paşa Çarşısı ve Arasta, Rüstem Paşa Kervansarayı ve Ayşe Kadın adıyla da bilinen Ekmekçioğlu Ahmed Paşa Kervansarayı, Küçük Rüstem Paşa Hanı, Gazi Mihal, Saraçhane (Şehabeddin Paşa), Fatih, Bayezıd, Yalnız Göz, Saray (Kanuni), Tunca, Meriç Köprüleri ile Uzunköprü, Edirne Arkeoloji ve Etnografya ile Edirne Türk İslam Eserleri Müzeleri.

ULAŞIM

İstanbul’dan TEM yolundan girerek otoyolla veya Silivri-Çorlu üzerinden karayolu ile. Sirkeci Garı’ndan trenle de ulaşılır.

TURLAR

Çevre Turları: Saray-Vize-Midye turu/Bisiklet turları

TURİZM DANIŞMA BÜROLARI

Paşa Asfaltı No: 76/1 Tel: 225 52 60 Hürriyet Meydanı No: 17 Tel: 225 15 18 İpsala Hudut kapısı/İpsala Tel: 616 15 77 Hudut kapısı Turing tesisleri Kapıkule Tel: 238 20 19

Benzer Yazılar



Widget by Hoctro | Jack Book

0 yorum:

En Güzel Tatil Beldesi